Gizli anlaşma

Fransa’da yayınlanan Le Monde diplomatlar arasında ve hatta bilimsel makalelerde “referans” kabul edilen az sayıda küresel gazeteden biridir. 

Dünkü Le Monde’den iddialı bir başlık şöyle: 

“İsrail-Hamas Savaşı: Refah kapısı çevresinde üç yönlü bir diplomatik oyun…” 

Le Monde, “Mısır ve ABD ile İsrail arasında Refah kapısı için gizli bir anlaşma olduğunu” da iddia ediyor. 

Ve… 

Le Monde İsrail’in saygın gazetesi Haaretz’e de gönderme yaparak “gizli anlaşma sonucu, İsrail Refah sınır kapısından çekildiğinde bu koridorun bir Amerikan özel güvenlik şirketine devretme taahhüdü var” diye yazıyor. 

Bütün bunlar Le Monde’nin “Amerika, Mısır ve İsrail arasında bir gizli anlaşma” olduğu iddiasının işaretleri gibi yorumlanabilir. 

Çok ses getireceği kesin… 

KIRMIZI ÇİZGİ AŞILMADI 

Le Monde’den satırlar yansıtayım. 

İsrail, Gazze şeridinden 19 yıl önce çekilmişti. 

19 yıl sonra bu hafta başında Mısır sınırı boyunca ilerleyen İsrail tankları ve Refah sınır kapısı üzerinde dalgalanan “Davut Yıldızı bayrağı” şok etkisi yaptı. 

Ancak… 

Kahire ve Washington’da ise bu gelişme “düşük profilli” tepkilerle karşılandı. 

ABD “halkın Sina’ya doğru zorla yer değiştirmesine neden olabilecek bir operasyona” karşı olsa da “kırmızı çizginin henüz aşılmadığı” inancında. 

Beyaz Saray sözcüsü J. Kirby İsrail’in ABD’ye “operasyonun kapsam, ölçek ve süre açısından sınırlı olduğu” yolunda bilgi verdiğini vurguladı. 

KAPININ VARDİYALARI  

İsrail tanklarının askerden arındırılmış bölgeye, konuşlandırılmasına tarih merceğinden bakalım. 

İsrail ile Mısır arasında imzalanan barış anlaşmasına “Philadelphia mutabakatı” olarak ek protokol konulmuştu. 

Bu protokole göre İsrail’in Gazze şeridinden çekilmesinin ardından koridorun kontrolü Mısır’a devredilmişti. 

Ama 2007 yılında Gazze’de iktidarı ele geçiren Hamas koridoru fiilen ele geçirdi. 

İYİ ARKADAŞLAR 

Şimdi… 

Mısır’ın İsrail’in Refah kapısı operasyonuna tepkisi düşük profilli oldu. 

Mısırlı yetkililer “İsrail’le yapılan barış anlaşmasını sorgulamak” tehdidiyle tavır koyar gibi göründüler ama perde arkasında diplomatlar ve askerler anlaşmazlığı en aza indirdi. 

Mısırlı diplomat “iyi işleyen bir güvenlik koordinasyonu var. 

İsrailliler mesajımızı çok anladılar” yorumunu yaptı. 

İsrailli general Dan Goldfuss ise “Refah’taki bu operasyonun Mısırla koordinasyon olmadan gerçekleşemeyeceğini” öne sürdü ve Le Monde “biz iyi arkadaşız” diye bir hatırlatma yaptı. 

Mısır diplomasisinin başındaki Sameh Shoukry de “İsrail’le 40 yılı aşkın bir süredir yürürlükte olan barış anlaşması var. Bunun devam etmesini sağlayacağız” yorumunu yaptı. 

Kahire, bölgesel güvenliğin temel taşı olan bu anlaşmayı sorgulamayı ve onunla birlikte gelen 1.3 milyar dolarlık askeri yardım ve 250 milyon dolarlık ekonomik yardımı kaybetmeyi göze alamaz. 

Sonuç… 

Kahire ile Tel Aviv arasındaki güvenlik sırrı iyi korunuyor. 

Ve… 

“İsrail’in, Mısır ve ABD’ye Refah Kapısından, koridorundan çekilmek ve yönetimi bir Amerikan özel güvenlik şirketine devretme taahhüdüne” gelince… 

İsrail’in sol görüşlü saygın gazetesi Haaretz’de bunu doğruladı. 

AKTİF SAVAŞ BÖLGESİ 

Bununla beraber uluslararası yardımın ana kapısı Refah ve koridoru Çarşamba günü ve sonrası “aktif savaş bölgesi” olarak kaldı. 

Çevre sürekli bombalandı. 

ABD Başkanı Biden’in bastırmasıyla İsrail “Kerem Şalom geçiş noktasını yeniden açmak” sözü verdi. 

Sonuç… 

ABD iyimser. 

Kirby’e göre “iki tarafın metinleri çok yakın…” 

Mısırlı diplomatlar ise farklı görüşteler: 

“Ateşkesi daha çok ABD ve Mısır sağlamak isterken Netanyahu ve Hamas lideri Sinwar süreci çökertmeye çalışıyor…” 

Haaretz’de Odeh Bişarat gerçekten düşündürücü bir soru ortaya attı. 

“Bazen Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırganlığı nedeniyle neden Amerika’da Ruslara karşı gösteriler göremiyoruz. 

Çin’in Tayvan’a yönelik işgal tasarımları nedeniyle Çinlilere karşı da gösteriler göremediğimiz gibi…” 

Cevap, Çinli Amerikalılar Çin’den kopuk, Rus Amerikalılar da Rusya’dan. 

Amerika Yahudileri söz konusu olduğunda ise durum farklı. 

İsrail hükümetine katkıda bulunuyor, lobi yapıyor ve onun sözcüsü olarak hareket ediyorlar. 

DESTEK BUHARLAŞIYOR 

Amerikan siyasi yapısının iki bileşeni Demokrat ve Cumhuriyetçi partilerle tamamen senkronizeler. 

Siyonist lobinin etkisi olmasaydı, Amerika’nın İsrail’e desteği böylesine koşulsuz ve yüksek profilli olabilir miydi? 

Haaretz’den satırlarla devam. 

Yıllardır dünya komuoyu Avrupa’daki Nazi canavarının ve antisemitizmin kurbanları olarak -haklı nedenlerle- Yahudileri sahiplendi. 

İsrail’in kuruluş yıllarında ABD ve Avrupa’dan gençler Nazizm’in dehşetinden kurtarılan halka yardım için kırsal tarım köyleri Moshavim ve Kibutz’lara akın etti. 

İsrail denildiğinde küllerinden bir kahraman olarak yükselen ve örnek bir devlet kuran Yahudi figürü akla gelirdi. 

Artık öyle değil. 

Küllerinden doğan insanların başka insanların hayatlarını ve geleceklerini yok edebileceği algısı yayılıyor. 

İsrail’e küresel destek buharlaşmakta. 

Dahası Amerika’daki genç nesil Yahudilerin bir kısmı “işgale ve baskıya karşı” seslerini yükseltiyor. 

Amerika’da ve belki de dünyada ilk protesto gösterilerini başlatan onlar. 

Avrupa’daki ve dünyadaki Yahudiler de tarihin zor anlarında daima liberal taraftaydı. 

Smotrich, Ben Gvir’in bulunduğu hükümet desteklenirken “antisemitizm yenilgiye uğratılamaz.” 

……………… 

Bir de madalyonun öbür yüzüne bakın. 

Elbette katliamlar onaylanamaz. 

Ama… 

Onlar, İsrail’deki gibi doğdukları günden itibaren öldürülme, savaş ve devlet olarak varlığını koruma kaygılarını iliklerine kadar hissettiler mi? 

Empati yapabiliyorlar mı? 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir